Pages

28 Mart 2024 Perşembe

ŞAH CİHAN VE TAC MAHAL – HİNDİSTAN-1999

 TAC MAHAL- SEVGİ SEMBOLÜ İslâm türbe mimarisinin en önemli eserlerinden birisi olarak kabul edilen ve bir sevgi sembolü olan Tac Mahal, Hindistan'ın Agra şehrinde, 1631-1654 yıllarında inşa edilmiş bir anıt mezar dır. Babür İmparatorluğunun 5. hükümdarı Şah Cihan'ın 17 Haziran 1631 tarihinde genç yaşta ölen eşi Ercümend Bânû Begüm için o zamanki imparatorluğun başkenti olan Agra'da Yamuna Nehri'nin kıyısında yaptırılmıştır. Mümtaz Mahal'in ve 1666'da ölen imparator Şah Cihan'ın mezarlarını barındırır. Mümtaz Mahal'in ölümü, 1601 yılında Babürlüler tarafından fethedilen Burhanpur şehri, Dekkan Sultanlarına karşı girişilen askeri harekatlarda üs olarak kullanılmaktaydı. Eşine seferlerde eşlik eden Mümtaz Mahal, 1631 yılında bir ayaklanmayı bastırmak için çıktığı sefer sırasında da Burhanpur'a eşi ile birlikte gitmişti. On dördüncü çocuğuna hamile olan Mümtaz Mahal, 17 Haziran 1634'te çocuğun doğumu sırasında öldü. Cenazesi altı ay sonra Agra'ya taşınmıştır. Yapımı, Türbe, iki yanında simetrik yapılar olarak inşa edilmiş cami ve konuk evi ile anıtsal giriş kapısından olan yapılar bütünü içinde yer alır. 1632'de inşasına başlanan eser, çevre düzenlemesi ve diğer yapılarla birlikte 1652'de tamamlanmıştır. Türbenin inşaatı için mimar ve ustalardan oluşan bir heyet kuran hükümdar, Osmanlı, İranlı, Suriyeli usta ve sanatkârlarla birlikte mahallî Hint ustalara da görev vermişti. Bağdat'tan hattat, Buhara'dan kakma ustası, İstanbul'dan kubbe ustası, Semerkand'dan minare yapımcısı, Kandahar'dan taş ustası, Şiraz'dan çizim ustası getirilmişti. Tac Mahal'in esas mimarının kim olduğu hakkında birçok görüş ileri sürülmüştür. Kimileri Venedikli Jeromino Veroneo adlı bir İtalyan'ın veya Bordeaux’ lu Augistin adlı bir Fransız'ın,kimileri de Osmanlı mimarı Mehmet İsa Efendi'nin yapının esas mimarı olduğunu ileri sürmüşlerdir. 17. yüzyıldan kalma "Divan-ı Mühendis" adlı bir el yazmasında Lutfullah Mühendis el-Lâhûrî, babası Üstad Ahmed'in Tac Mahal'in mimarı olduğundan bahseder. Bu el yazmasının bulunuşundan sonra 1930'larda "Nâdirü'l-asr" Üstad Ahmed'in yapının asıl mimarı olduğu görüşü kabul görmüştür. Şah Cihan'ın gözde mimarı Üstad Ahmed, Tac Mahal'e ilişkin efsanelerde sıklıkla anlatıldığı gibi gözleri kör edilip, elleri kesilerek işkence görmemiş; yapının tamamlanışından 9 yıl sonra Lahor'da ölmüştür. 1983'ten bu yana UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır. Yılda tahmini 3 milyon kişi tarafından ziyaret edilir.




























19 Şubat 2024 Pazartesi

MADAGASKAR -2005

 

SÜNNET Derisini MUZ ile yiyen insanların ülkesi- MADAGASKAR -2005

Madagaskar'ı ziyaret etmenin tek bir nedeni olsaydı, “Büyük Ada”, lemurları, (bir çeşit maymun cinsi) nadir primatları ve nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan birçok türü görebilmeniz olurdu. Ancak dahası da var: Madagaskar, Afrika'nın en güzel manzaralarından bazılarının kalbinde yürüyüş yapma, yeşil turizm ve hatta Nosy Be adası ve Diego Suarez körfezi gibi deniz kenarındaki cennetlerde dinlenme fırsatları sunuyor. Madagaskar, turizmden ve altyapısından hala korunan, zıtlıklarla dolu, gizemli, muhteşem bir adadır. Tüm bu özellikler ve daha fazlası, bu adayı keşif ve macera için ayrıcalıklı bir destinasyon haline getirmektedir. 165 milyon yıl önce ayrıldığı Afrika'dan olağanüstü flora ve faunasını korumuştur. Ancak "Büyük Ada", tipik gelenekleri olan nüfusunun da gösterdiği gibi, kökenlerini ve özelliklerini geliştirmiştir. Bölge size kuzeydeki kırmızı dağlık alanlar, doğudaki tropik ormanlar ve güneydeki çöl savanaları arasında inanılmaz bir manzara çeşitliliği sunacak. Madagaskar adası size unutulmaz bir konaklama sunacak..
Köyün şefi, sünnet törenine davet etti, muz arası sünnet derisini kendisi yedi, tabiki 🙂



Baobab, sanki kökleri yukarıda, afrika ağacı

Baobab, sanki kökleri yukarıda, afrika ağacı

Fakirlikten dolayı çıplak ayakla yürüyen kadınlar.

İlakaka, Madagaskar'da kıymetli taş çıkaran kasaba,

Bitkiden kağıt yapma metodu



ilakaka, Madagaskar'da kıymetli taş çıkaran kasaba,



Ölü yıkamaya ve ölüyü ters çevirmeye gidiyorlar







Soatanana / Beyaz çobanların uyanışı
Madagaskar Dağlarının kalbinde çok ıssız bir yerde olan Soatanana köyü, takipçileri geleneksel olarak beyaz giyinen köktendinci bir Protestan hareket olan “Yüce Tanrı’nın Müritleri” topluluğunun tarihi evidir. Cennet ve yeryüzü arasında asılı duran din hareketleri yoğun olan bir köydür.
Sanki şeytanın peşindeymiş gibi, birbirine karışmış erkekler, kadınlar ve çocuklar uzun beyaz cüppeler giyinerek, hızlı yürüyorlar ve geç kalan birini azarlayarak. "Çabuk olun, tören yakında başlayacak," "Mesih'i bekletmeyin! " 
Madagaskarın meşhur fotoğrafçısı, Pierrot Men'in bir kartpostalı

ilginç  geleneksel törenler:1-Sünnet töreni : Madagaskarlılar için sünnetsiz bir yetişkin gerçek bir erkek olarak görülmez. Hiçbir kadın onunla evlenmez ve öldüğünde aile mezarına gömülemez. Bu sünnet töreni, Madagaskar'ın güney bölgesinde ve Mayıs –temmuz ayları arasında yapılır. Sünnet derisini kesmek için kullanılan aletler bir makas veya bir bıçak olabilir. Hatta bazı bölgelerde keskin bir bambu parçası bile kullanılıyor. Törenden önceki gece aile üyeleri şarkı söyleyip dans ederek küçük çocuğun zengin, güçlü olmasını ve sağlıklı kalmasını diliyor. Köylüler, aileye birçok erkek torun dilemek için küçük çocuğun babasının evine bir kamış sandık yerleştirir. Sünnetten önce, şafak vakti bir grup güçlü adam, kutsal suyla dolu bir kap olan ranomahery'i getirmek için dağdaki bir pınara ulaşır. Kutsal su, ebeveynleri hala yaşayan bir erkek tarafından taşınacaktır. Sünneti yapan kişinin eli, bıçağı bu kutsal su ile yıkanır, sünnet sonrası bu su yarayı yıkamak için kullanılacaktır. SÜNNET DERİSİ, çocuğun insani boyutuna saygısızlık edecek herhangi bir hayvan tarafından yenilmesini önlemek için büyükbaba tarafından dilimlenmiş muz arasına konularak yutulur. Sonra herkes neşeyle bağırır ve çocuğa hediyeler ve oyuncaklar verir! 2- Ölünün tersine çevrilmesi veya yeniden gömülmesi töreni: Madagaskar felsefesine göre, ölen kişinin ruhu, bedenin tamamen bozulmasına, yıllarca sürebilecek uzun bir süreye ve uygun törenlerin tamamlanmasına kadar ataların dünyasına kesin olarak katılmaz. Ölüm sonrası atalardan kalma ritüeli, ataların kemiklerini kazmak, onları törenle yeni kefen bezine sarmak (lamba) ve tekrar gömmeden önce mezarın etrafında dans ederek yürümekten ibarettir. Ancak Madagaskar'da bu yeniden gömülme (kelimenin tam anlamıyla tersine çevrilmesi), grubun tüm üyelerini bir araya getiren büyük bir şenlikle, genellikle her yedi yılda bir yapılır.. Bu şenlik için aile büyük paralar harcar ve şenlik yemeği dağıtır. Hörgüçlü inek etinin eşlik ettiği yağlı pilav " vary be menaka " tüm aileyi memnun edecek menülerden biridir.