HLUBOKA SARAYI - ÇEKYA

 HLUBOKA SARAYI

Hluboka sarayı: Çek Mimarisinin İhtişamı, ve Tarihi, peki Oraya Nasıl Gidilir?

Hluboka Kalesi'nin tarihinin ardındaki anlatı da en az kalenin kendisi kadar ilgi çekicidir.

Vltava Nehri'nin üzerinde yer alan Hluboká Kalesi, on üçüncü yüzyılda Bohemya Kralı II. Pemysl Otakar tarafından yaptırılmıştır. O günlerde yerel halk burayı Froburg Kalesi olarak adlandırıyordu.

Mevcut estetik çekicilik, Schwarzenberg ailesinin İngiltere'deki Windsor Kalesi'ni örnek alarak Neo-Gotik tarzda yeniden inşa etme çabalarından kaynaklanmaktadır.

Kale, on yedinci yüzyılda aile tarafından satın alındı ​​ve onu cömertçe süslenmiş 140 daire, 11 beyaz kule, burç ve güzel bir bahçeyle nefes kesici bir saraya dönüştürmeye başladılar.

Schwarzenberg ailesi, Nazilerin saldırısı korkusuyla II. Dünya Savaşı sırasında kalelerini terk etti.

Artık saray'ın yasal sahibi devlettir. Hluboká Kalesi bugün Çek Cumhuriyeti'nin en popüler turistik yerlerinden biridir ve Ulusal Kültür Anıtı olarak belirlenmiştir.

Çek'yadan bir anı, Hluboka şato'sunu gezerken rehberin anlattığına göre biz Türkler ile bir ilişkisi varmış. Aşağıda fotoğrafta göreceğiniz karga bir askerin gözünü oymaya çalışıyor, bu sembolik resimler " besle kargayı, oysun gözünü " deyimini ifade etmiyor.

Osmanlılar'ın Macar topraklarında kaybettiği Györ (yanıkkale) şehrinin ,Schwarzenberg ailesine kazandırdığı ünü temsil ediyor. Györ valisi Ali paşa bu savaşta öldürülüyor. İşte, karganın gözünü oyduğu Türk,  ali paşa. Savaşı kazanan Adolphe Schwarzenberg' çok iyi bir rutbe veriliyor. Armasına, bu resim ilave ediliyor. Savaşı kaybeden ve öldürülen Türk 'ün gözleri, kargaya yem oluyor.













HLUBOKA SARAYI


HOTEL STEKL, hemen sarayın yanında yaklaşık 50 metre







PLZEN - ÇEKYA

 PLZEN


Şehri keşfetme açısından herkes için bir şeyler var. İster bir bira aşığı olun, ister sadece tarihi veya dini anıtlara meraklı olun, Plzeň'i ziyaret etmek size yerel kültür açısından en büyük faydayı sağlayacaktır!

Çek Cumhuriyeti'nin batısında yer alan Plzeň (Pilsen), başkent Prag'a 90 kilometreden daha kısa mesafededir. 2015 Avrupa Kültür Başkenti, aynı zamanda ulusal bira başkenti olarak da biliniyor.

Gerçekten de Pilsen biralarının popülaritesinden dolayı pek çok yabancı turistin ilgisini çekmektedir. Şehrin bünyesinde ünlü bira fabrikası da bulunmaktadır. Orta büyüklükte bir şehir, 2019 yılında 172.441 nüfusa sahipti.

GÖRÜLECEK YERLER :
1-PILSEN URQUELL BİRA FABRİKASI
2-ST. BARTHELEMY'NİN PLZEŇ KATEDRALİ
3-AVRUPA'NIN EN BÜYÜK SİNAGOĞU
4-BİRA MÜZESİ
5-HAYVANAT BAHÇESİ
6-J.K. TYL TİYATROSU
7-ANGUS STEAK HOUSE, (ufak bir göl etrafında lezzetli et yemek isteyenler için)












KARLOVY VARY - ÇEKYA

   

ATATÜRK' ün  1918 yılında tedavi için kaldığı bir kaplıca şehri

Turistik cazibe merkezleri ve olağanüstü mimarisiyle tanınan rüya gibi bir ortam olan Karlovy Vary, Çek Cumhuriyeti'nin en çekici şehirlerinden biri olmakla övünebilir. Bu nadide inci tüm turistik ihtiyaçlarınızı karşılayacak büyüleyici bir yer. Çok sayıda ve zarif kaplıcalarıyla büyüleneceksiniz. Ülkenin kuzeyinde yer alan Karlovy Vary, unutulmaz bir tatil için ihtiyacınız olan kaplıca kentidir. Yemyeşil vadisini ve huzurlu ortamını keşfedin: büyüleneceksiniz! Yeşilliklerle dolu vahalarını keşfedin, bu size yetmiyorsa zengin müzelerini keşfedin. 

GÖRÜLECEK YERLER :

KAPLICALAR

Karlovy Vary'yi meşhur eden bir cazibe varsa o da kaplıcalarıdır. Kaynaklarını anlatmakla başlarsak, bir kitap oluşturacak kadar bilgiye sahip oluruz. Aslında 12 ana sıcak su kaynağına ve 300 ikincil sıcak su kaynağına ev sahipliği yapıyor! Kullanmaktan keyif alacaksınız. En büyük ve en sıcak kaynağı 73°C sıcaklığa ve 12 m derinliğe sahiptir. Bu olağanüstü! Çeşitli erdemleri vardır ve mineral tuzları bakımından zengindirler:  Faydalarından bazıları mide ve metabolik bozuklukların tedavisidir. Gençleştirme, yaraların ve cilt dokusunun hızlı iyileşmesi için kullanılırlar. 

Bütün gün boyunca, herkes elinde özel bir bardak ile şifalı su içerek dolaşıyor.

Atatürk’ün o zaman Karlovy Vary’de kaldığı yer (30 Haziran - 28 Temmuz 1918), şu anda Carlsbad Plaza Hoteldir. 

Hotel villa RİTTER ise, tam Rus Ortodoks kilisesinin karşısında, şehir merkezine yakın, sakin ve tüm konfora sahip bir otel. Ayrıca müşterilerine, Çek, Rus ve Gürcistan mutfaklarının en lezzetli yemeklerini sunuyor.  
























TEPLICE-ÇEKYA

 TEPLICE VE KAZANOVA ' NIN SON SIĞINAĞI ( DUCHCOV )

 

TEPLICE

Namı diğer, küçük Paris

Teplice' nin ünü, Monarşinin dört bir yanından ve yurt dışından çok ünlü kişilerin buraya gelmesiyle artmıştır.  Burada önemli liderlerin yanı sıra eserleri artık dünya kültür mirasının bir parçası olan yazar ve besteciler yaşamışlardır. Kasaba hızla büyüdü ve önemli ziyaretçilerle güzelleşti. Kısa süre sonra Teplice'ye Küçük Paris adı verildi.

Ne yazık ki hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. İkinci Dünya Savaşı, Teplice dahil dünyanın yarısını yok etti. Göç, savaş sırasındaki Yahudi karşıtı kampanya ve savaş sonrası sakinlerin sınır dışı edilmesi, şehri neredeyse hiç sakin olmadan bıraktı. Sonraki kırk yıllık komünist yönetim daha fazla zarar verdi. Bugün Teplice yeniden ayağa kalkıyor ve her zaman olduğu yere geri dönmenin bir yolunu arıyor.  Hala sıcak su kaynakları, anıtlar ve şehri yeniden ayağa kaldırma arzusu var.

KAZANOVA ' NIN SON SIĞINAĞI ( DUCHCOV ) 

Ziyaretimize daha sonra bizi Giacomo Kazanova'nın hayatının son dönemlerini geçirdiği şato ile devam ettik. Venedikli yazar, casus, diplomat ve maceracı, 1798'deki ölümüne kadar hayatının son on üç yılını orada geçirdi. Prusya Kralı II. Frederick, Rus İmparatoriçesi II. Catherine veya Fransız İmparatoriçesi ile  yazışmalar yaptı. Fransız Filozof Voltaire ile de mektuplaştığı olmuştur. Duchcov Kalesi'ni İtalyanların anlatımlarından büyülenen Kont Josef Karel Emanuel de Wallenstein sayesinde keşfetti. Wallenstein  onu kütüphaneci olarak işe aldı. Küçük bir taşra kasabası olan Duchcov'da hayat Giacomo Casanova için kolay değil di. Bunun nedeni ise Kazanova'nın kale personeliyle zayıf ilişkileriydi.

Giacomo Kazanova ve kale personelinin korkunç iletişim sorunları vardı. Kazanova'nın kibirli bir tavrı vardı. Bu nedenle kale çalışanları onun kalışını mümkün olduğu kadar tatsız hale getirmek için çaba gösterdi. Çok gergin durumlar yaşandı. Örneğin kale yöneticisi kendi taburesiyle Kazanova'nın portresini yapmış ve bunu Duchcov kasabasının meydanında sergilemişti. Kazanova ayrılmak bile istedi. Ancak sonunda fikrini değiştirdi çünkü Kont Wallenstein'ın hizmetlerinden iyi bir mali durumdan yararlandı ve kendisini tamamen edebi faaliyetlerine adayabildi. Mesela Albrecht de Wallenstein'ın hikâyesini yazmak zorundaydı. Ancak bunu başaramadı çünkü daha sonra kendisini meşhur edecek olan Anıları üzerinde çalışmaya başladı.

Giacomo Kazanova sayesinde Duchcov Kalesi bugün dünyanın her yerinden gelen turistlerin çok rağbet ettiği bir yer.

Duchcov şatosu

Türkiye'den hediye olarak gelen At

Yazı masası olarak kullanılan dolap

Kazanova

Kazanova'nın Fransızca yazdığı bir eser
''Hapishaneden kaçış'' 

Osman paşa

Kazanova'nın yatağı

Kazanova'nın üzerinde öldüğü koltuk



Duchcov şatosu bilardo masası



Duchov şatosu gizli kütüphanesi







ANA SAYFA

SEYAHAT TUTKUSU

Sana yolculuk yapmak istiyorum.  Kes yüreğine giden bir bilet; “can” kenarı olsun.  Cemal Süreya İlk seyahat etme tutkusu, Ağrı...